an assault upon one's feelings or reputation with unfriendly or bitter words

listen to the pronunciation of an assault upon one's feelings or reputation with unfriendly or bitter words
İngilizce - Türkçe

an assault upon one's feelings or reputation with unfriendly or bitter words teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

attack
hücum etmek
attack
saldırı

Düşman saldırısı şafakta sona erdi. - The enemy attack ceased at dawn.

Düşman bütün gün saldırısına devam etti. - The enemy kept up their attack all day.

attack
{i} hamle
attack
{f} tecâvüz etmek
attack
baskın yapmak
attack
yumulmak
attack
bozmak
attack
kriz

O Pablo ile evleneceğini açıkça ilan ettiğinde, neredeyse büyük annesine kalp krizi geçirtecekti , halasının gözlerini yuvasından fırlattıracaktı fakat küçük kız kardeşi gururla baktı. - When he openly declared he would marry Pablo, he almost gave his grandmother a heart attack and made his aunt's eyes burst out of their sockets; however, his little sister beamed with pride.

Tom Mary'nin çatının kenarında durduğunu gördüğü zaman neredeyse kalp krizi geçirmişti. - Tom nearly had a heart attack when he saw Mary standing on the edge of the roof.

attack
{f} tutulmak
attack
(Askeri) TAARRUZ: Bir hareket yapmak üzere tayyarelerin bir hedefe yaklaşması
attack
(Nükleer Bilimler) kemirme (kimya)
attack
{f} uğraşmak
attack
yakalanma tutulma
attack
{f} taarruz etmek
attack
{f} çatmak
attack
isabet etmek
attack
tutmak
attack
aleyhinde söylemek
attack
{i} çatma
İngilizce - İngilizce
attack
an assault upon one's feelings or reputation with unfriendly or bitter words

    Heceleme

    an as·sault up·on one's feelings or re·pu·ta·tion with un·friend·ly or bit·ter words

    Türkçe nasıl söylenir

    ın ısôlt ıpän wʌnz filîngz ır repyıteyşın wîdh ınfrendli ır bîtır wırdz

    Telaffuz

    /ən əˈsôlt əˈpän ˈwənz ˈfēləɴɢz ər ˌrepyəˈtāsʜən wəᴛʜ ənˈfrendlē ər ˈbətər ˈwərdz/ /ən əˈsɔːlt əˈpɑːn ˈwʌnz ˈfiːlɪŋz ɜr ˌrɛpjəˈteɪʃən wɪð ənˈfrɛndliː ɜr ˈbɪtɜr ˈwɜrdz/