act of pointing out or attentively noticing; notice or observation

listen to the pronunciation of act of pointing out or attentively noticing; notice or observation
İngilizce - Türkçe

act of pointing out or attentively noticing; notice or observation teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

remark
{f} belirtmek
remark
görüş

Onun görüşlerini harfiyen almayın. - Don't take his remarks too literally.

Alaycı görüşlerini kendine saklamanı rica ediyorum. - Please keep your cynical remarks to yourself.

remark
yorum

Sadece senin aptalca yorumların doğru. - Only your stupid remarks are right.

O, yorumu ile kimseyi gücendirmek istemedi. - She didn't mean to offend anyone with her remark.

remark
{i} düşünce

Onun yaşındaki bir kız için, Mary çok zeki, dikkat çekici düşünceler ifade eder. - For a girl of her age, Mary expresses very clever, remarkable thoughts.

Senin aptalca düşüncelerinden bıktım. - I'm sick of your stupid remarks.

remark
söz

O tür sözler size yakışmıyor. - That kind of remark does not befit you.

Onun sözü gerçekten uygunsuzdu. - His remark was really out of line.

remark
açıklayıcı söz
remark
{f} yorum yapmak
remark
remark söyle
remark
{f} düşüncesini söylemek
remark
dikkat edip görmek
remark
dikkat/yorum
remark
{i} dikkat

O, dikkate değer sonuçlar elde etti. - She achieved remarkable results.

Tıptaki son gelişmeler dikkat çekiyor. - Recent advances in medicine are remarkable.

remark
{f} söylemek, demek
remark
mülâhaza
remark
{i} dikkat etme
remark
(fiil) dikkat etmek, farketmek, söylemek, belirtmek, düşüncesini söylemek, yorum yapmak
remark
{f} farketmek
İngilizce - İngilizce
remark
act of pointing out or attentively noticing; notice or observation