Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

a way of introducing a sentence, especially with a new topic

listen to the pronunciation of a way of introducing a sentence, especially with a new topic
İngilizce - Türkçe

a way of introducing a sentence, especially with a new topic teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

now
şimdi

Saat şimdi yedi kırk beş. - It's quarter to eight now.

O şimdi iyi; ne çok ağır ne de çok hafif. - It's good now; neither too heavy nor too light.

now
şu aralar
now
şu tapta
now
şu anda

Tom'un şu anda Boston'da olmadığını duyuyorum. - I hear that Tom isn't in Boston now.

Şu anda bir bira içiyorum. - I'm drinking a beer right now.

now
hemen

İlerlemek ve faturayı hemen ödemek sanırım mantıklı olur. - I suppose it makes sense to go ahead and pay the bill right now.

Büyükannem hemen hemen her gün bir yürüyüş için dışarı çıkardı fakat şimdi o nadiren, kırk yılda bir, dışarı çıkar. - My grandmother used to go out for a walk almost every day, but now she seldom, if ever, goes out.

now
{i} şu an

Onun yardımı olmasa, şu an hayatta olmam. - If it weren't for her help, I would not be alive now.

Asama yanardağı şu an hareketsiz. - Mt. Asama is now dormant.

now
acilen
now
conj. mademki
now
halen

Şimdi bile, biz halen onun gerçek katil olduğundan şüpheleniyoruz. - Even now, we still doubt that he is the real murderer.

now
zaman zaman

Zaman zaman sınıfta uyuyakalırım. - I fall asleep in the class every now and then.

Şimdi bile zaman zaman artçı şoklar var. - Even now there are occasional aftershocks.

now
öylenow this
now
now that bazen biri bazen öteki
now
şimdiki zaman
now
bağlaç
now
(zarf) şimdi, şu anda, halen, acilen, hemen, derhal
now
(bağlaç) mademki, dığından
now
now and then ara sıra
now
argo günümüze uygun
İngilizce - İngilizce
now
a way of introducing a sentence, especially with a new topic