a vertical line across the staff

listen to the pronunciation of a vertical line across the staff
İngilizce - Türkçe

a vertical line across the staff teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

bar
{i} demir çubuk

Tekstil fabrikasının pencereleri demir çubuklarla donatılmış bu yüzden fabrikada yangın çıktığında işçilerden çoğu öldü. - The textile factory's windows are fitted with iron bars so when a fire broke out inside the factory, most of the workers died.

bar
sırık
bar
bariyer

Bariyerde biletini göster. - Show your ticket at the barrier.

bar
hapsetmek
bar
kalıp

Ben kalıptan çok, sıvı sabunu tercih ederim. - I prefer soap as a liquid rather than a bar.

Ellerini bir kalıp sabunla yıka. - Wash your hands with a bar of soap.

bar
ince ışık demeti
bar
demir ya da tahta parmaklık
bar
içki satılan veya içilen yer, bar, meyhane
bar
mahkemede sanık kürsüsü
bar
çubuk, sırık, kol, kol demiri
bar
{i} sürgü

Kapıyı sürgüleyip kilitledik. - We barred the door and locked it.

bar
{f} menetmek
bar
{i} meyhane

İngiliz, Belçikalı ve Hollandalı bir meyhaneye girer ve tezgahta otururlar. Barmen söyler, Bir dakika bekleyin, bu bir şaka mı ne? - An Englishman, a Belgian and a Dutchman enter a pub and sit down at the counter. Says the barkeeper, Wait a minute, is this a joke or what?

bar
{f} saymamak
bar
{i} huk. baro
bar
{i} yargı
bar
{i} parmaklık

Mahkûm iki aydır parmaklıklar arkasındaydı. - The prisoner was behind bars for two months.

Tom uzun süredir demir parmaklıkların arkasında. - Tom has been behind bars for a very long time.

bar
kol

Sol kolumu zar zor bükebiliyorum. - I can barely bend my left arm.

Ben kollarımı zar zor oynatabiliyorum. - I can barely move my arms.

bar
{f} katmamak
bar
{i} müz. ölçü çizgisi
İngilizce - İngilizce
bar
a vertical line across the staff

    Heceleme

    a ver·ti·cal line a·cross the staff

    Türkçe nasıl söylenir

    ı vırtîkıl layn ıkrôs dhi stäf

    Telaffuz

    /ə ˈvərtəkəl ˈlīn əˈkrôs ᴛʜē ˈstaf/ /ə ˈvɜrtɪkəl ˈlaɪn əˈkrɔːs ðiː ˈstæf/