a-report teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- report
- ihbar etmek
Bir hırsızı ihbar etmek istiyorum.
- I'd like to report a theft.
- report
- bildirmek
Bunu ona bildirmek zorundayım.
- I must report this to her.
Bunu ona bildirmek zorundayım.
- I must report this to him.
- report
- haber vermek
- report
- {f} rapor etmek
Bir hırsızlığı rapor etmek istiyorum.
- I would like to report a theft.
Yeni muhasebe prosedürleri giderleri rapor etmek için farklı formları doldurmamızı gerektirir.
- The new accounting procedures require us to fill out different forms for reporting expenses.
- report
- rapor
Onların rapora reaksiyonu neydi?
- What was their reaction to the report?
Ann raporunu yazmayı az önce bitirdi.
- Ann has just finished writing her report.
- report
- (fiil) rapor etmek, anlatmak, söylemek, bildirmek, ihbar etmek, hazır bulunmak, görünmek, sunmak (yasa vb.), muhabirlik yapmak
- report
- (isim) rapor, tutanak, bildiri, haber, bilgi, karne, söylenti, dedikodu, ün, şöhret, patlama sesi, silâh sesi
- analysis report
- (Bilgisayar) çözümleme raporu
- analytical validation report
- (Tıp) onay raporu
- analytical validation report
- (Tıp) analitik geçerlilik
- analytical validation report
- (Tıp) validasyon
- assessment report
- değerlendirme raporu
- audit report
- (Ticaret) denetim raporu
- audit report
- (Ticaret) teftiş raporu
- bid evaluation report
- (Ticaret) ihale değerlendirme raporu
- captain's report
- (Ticaret) kaptan raporu
- casualty report
- (Askeri) zayiat çizelgesi
- database report
- (Bilgisayar) veritabanı raporu
- edit report
- (Bilgisayar) rapor düzenle
- evaluation report
- değerlendirme raporu
- executive report
- (Bilgisayar) üstyönetim raporu
- expense report
- gider raporu
- expense report
- harcama raporu
- expert witness report
- (Ticaret) bilirkişi raporu
- financial report
- (Ticaret) finansal rapor
- follow up report
- (Ticaret) izleme raporu
- inception report
- (Politika, Siyaset) başlangıç raporu
- independent audit report
- (Ticaret) bağımsız denetim raporu
- information report
- bilgi raporu
- information report
- durum raporu
- inquiry report
- sorgulama tutanağı
- interference report
- (Askeri) enterferans raporu
- interim report
- ara rapor
- merit report
- (Ticaret) hakediş raporu
- network report
- (Bilgisayar) ağ raporu
- notice of report
- (Kanun) ihbar tebligatı
- official report
- (Kanun) zabıt varakası
- receive report
- rapor almak
- report
- raporlama yapmak
- report
- (Ticaret) tebliğ
- report
- röportaj
Gazete röportajına göre, dün akşam bir uçak kazası vardı.
- According to newspaper reports, there was an airplane accident last evening.
- report
- raporlamak
- report
- öğrenci karnesi
- report
- açıklama
Ekonomi bakanı haftalık açıklama yapar.
- The economic minister gives a weekly report.
Ekonomi bakanı aylık açıklama yapar.
- The economic minister gives a monthly report.
- report
- çalışma raporu
- report count
- (Bilgisayar) rapor sayımı
- report design
- (Bilgisayar) rapor tasarımı
- report errors
- (Bilgisayar) hataları bildir
- report footer
- (Bilgisayar) rapor altbilgisi
- report header
- (Bilgisayar) rapor üstbilgisi
- report name
- (Bilgisayar) rapor adı
- report news
- haber sunmak
- report on
- gammazlamak
- report post
- (Askeri) ihbar postası
- report saved
- (Bilgisayar) rapor kaydedildi
- report sent
- (Bilgisayar) rapor gönderildi
- report title
- (Bilgisayar) rapor başlığı
- report to
- -e gitmek
- report type
- (Bilgisayar) rapor türü
- report view
- (Bilgisayar) rapor görünümü
- report wizard
- (Bilgisayar) rapor sihirbazı
- report writing
- rapor yazma
- review report
- (Bilgisayar) raporu gözden geçir
- submit report
- (Bilgisayar) raporu gönder
- there is a report that
- söyleniyor
- weekly report
- haftalık rapor
- write down a report
- zabıt tutmak
- activity report
- faaliyet raporu
- annual report
- yıllık rapor
- auditor's report
- denetçi raporu
- cost report
- maliyet raporu
- customs house report
- gümrük beyanı
- daily report
- günlük rapor
- detail report
- ayrıntı raporu
- directors' report
- yönetim kurulu raporu
- earnings report
- kâr zarar çizelgesi
- expert report
- uzman raporu
- expert's report
- bilirkişi raporu
- field service report
- alan servis rapor
- final report
- son rapor
- fiscal report
- finans raporu
- flash report
- geçici rapor hesabı
- give a report
- rapor vermek
- inspection report
- kontrol raporu
- inspection report
- muayene raporu
- interim report
- geçici rapor
- made a formal report
- resmi rapor hazırla
- make a formal report
- resmi rapor hazırla
- mandatory report
- zorunlu rapor
- market report
- piyasa raporu
- medical report
- tıbbi rapor
- meteorological report
- meteoroloji raporu
- news report
- haber raporu
O haber raporu gerçeklerle tutarsız.
- That news report is inconsistent with the facts.
- nil report
- olumsuz rapor
- official report
- mazbata
- official report
- resmi rapor
- postmortem report
- otopsi raporu
- progress report
- gelişim raporu
- report
- söylemek
- report
- mevcudiyetini bildirmek
- report
- haber yazmak
- report
- tutanağını tutmak
- report
- patlama sesi
- report
- anlatmak
- report
- rapor yazmak
Onlardan her biri gördüğü hakkında bir rapor yazmak zorunda.
- Each of them has to write a report about what he saw.
Tom şimdi rapor yazmakla meşgul.
- Tom is busy writing the report now.
- report
- bilgi
Raporuma bazı bilgiler eklemek istiyorum.
- I'd like to add some information to my report.
Söylendiğine göre sanık bilgisayarları çalmış.
- The suspect reportedly stole computers.
- report
- (sucu/vb.) bildirmek
- report
- söylenti
Tom'un Mary'den boşanması söylentiye göre ona bir milyon dolardan daha fazlaya mal oldu.
- Tom's divorce from Mary reportedly cost him more than a million dollars.
Söylentiye göre onlar doktora sahte isimler verdi.
- They reportedly gave the doctor false names.
- report
- bildiri
Bügünkü gazete Başbakanın Amerikayı ziyaret etme fikrinden vazgeçtiğini bildiriyor.
- Today's paper reports that the premier has given up the idea of visiting America.
Problem bildirimi için teşekkürler.
- Thanks for reporting the issue.
- report
- tutanak
- report
- şikâyet etmek
- report
- özetini çıkarmak
- report
- rivayet
- report
- hazır bulunmak
- report
- {f} rapor et
Bir hırsızlığı rapor etmek istiyorum.
- I'd like to report a theft.
Bunu Tom'a rapor etsem iyi olur.
- I'd better report this to Tom.
- report
- gazete haberi
- report
- rapor vermek
Onlar gazetecileri seçimlerle ilgili rapor vermekten engelledi.
- They barred journalists from reporting on the elections.
- report
- haber
Gazeteler bu haberi vermedi.
- Newspapers did not report that news.
Amerikan haber Irene Kasırgası'nın Avrupa kadar büyük olduğunu bildiriyor, bu biraz abartıdır.
- The American news is reporting that Hurricane Irene is as big as Europe, which is a bit of an exaggeration.
- report card
- karne
- report on
- hakkında rapor hazırla
- report program generator
- rapor program üreteci
- school report
- karne
Okul karnesi hakkında endişeli görünüyordu.
- She looked worried about her school report.
- ship's report
- gemi raporu
- status report
- durum raporu
- survey report
- gözlem raporu
- technical report
- teknik rapor
- annual report
- (Ekonomi) Faaliyet Raporu
- auditors report
- Denetçilerin raporu
- case report
- (Tıp, İlaç) Olgu sunumu
- cash report
- nakit raporu
- consumer report
- tüketici rapor
- daily income report
- günlük gelir raporu
- error report
- hata raporu
- general report
- Genel rapor
- give a report on ...
- bir rapor vermek
- morning report
- sabah raporu
- preliminary proceedings report
- tensip tutanağı
- prior report
- önceki rapor
- progress report
- ilerleme raporu
- project report
- proje raporu
- report back
- Rapor geri
- report for duty
- görev için rapor
- report generation
- rapor üretimi
- report generation parameters
- rapor üretme parametreleri
- report goes that
- Rapor gider ki
- report heading
- başlığı raporu
- report of
- Raporun
- report out
- out raporu
- report sheet
- döküm kâğıdı
- result report
- bildiri sonucu
- save report
- raporu kaydet
- sick report
- i. rapor, hasta raporu, hasta kâğıdı
- statistic report
- istatistik raporu
- tabular report
- tablo şeklinde rapor
- to report to them
- onlara rapor
- bulk petroleum contingency report; petroleum damage and deficiency report; repor
- (Askeri) döküm petrol ihtimalat raporu; petrol hasar ve yetersizlik raporu; acil durum petrol yağı ve motor yağları raporu
- imagery interpretation report; imaging infrared; intelligence information report
- (Askeri) görüntü kıymetlendirme raporu; kızılötesi görüntüleme; istihbarat bilgi raporu
- meteorological airfield report; meteorological aviation report
- (Askeri) meteoroloji hava alanı raporu; meteoroloji hava kuvveti raporu
- specialist intelligence report; spot intelligence report
- (Askeri) uzmanın istihbarat raporu; nokta tespit istihbarat raporu