a period of time spent at work or doing a particular task

listen to the pronunciation of a period of time spent at work or doing a particular task
İngilizce - Türkçe

a period of time spent at work or doing a particular task teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

duty
{i} görev

İnsan görevini yapmalı. - One must do one's duty.

Her insanın yapacak bir görevi vardır. - Each person has a duty to do.

duty
vazife

Ben ebevenylerime yardım etmenin benim vazifem olduğunu hesaba katarım. - I consider it my duty to help my parents.

Bir insan vazifesini yapmalı. - One should do one's duty.

duty
(Askeri) GÖREV: Askeri personelin atanmış oldukları belirli iş veya işyeri
duty
kapasite
duty
(Fotoğrafçılık) fotoğraf
duty

İşi bitirmek sizin göreviniz. - It's your duty to finish the job.

Senin görevin ülkeni bir yabancı işgalinden kurtarmak. - Your duty is to save your country from a foreign invasion.

duty
sorumluluk
duty
{i} yükümlülük
duty
{i} gümrük vergisi

Bu mallar için gümrük vergisi yok. - These goods are free of duty.

Bu mallar gümrük vergisinden muaftır. - These articles are all exempt from duty.

duty
kudret
duty
{i} gümrük resmi, gümrük vergisi
duty
{i} gümrük

Bu mallar gümrük vergisinden muaftır. - These articles are all exempt from duty.

Bu bir gümrüksüz-mallar mağazası mı? - Is this a duty-free shop?

duty
{i} ödev

Ödevsiz hak, imtiyazdır. - A right without a duty is a privilege.

duty
(Askeri) en erken varış tarihi; tümen üstü kademe (Kara Kuvvetleri); uzatılmış aktif görev
duty
{i} vergi

Bu mallar gümrük vergisinden muaftır. - These articles are all exempt from duty.

Bu mallar için gümrük vergisi yok. - These goods are free of duty.

duty
(isim) ödev, gümrük, hizmet, yükümlülük, görev, vergi, gümrük vergisi
duty
boyun eğme
İngilizce - İngilizce
duty

I’m on duty from 6 pm to 6 am.

a period of time spent at work or doing a particular task

    Heceleme

    a pe·ri·od of time spent at work or do·ing a par·ti·cu·lar task

    Türkçe nasıl söylenir

    ı pîriıd ıv taym spent ät wırk ır duîng ı pırtîkyılır täsk

    Telaffuz

    /ə ˈpərēəd əv ˈtīm ˈspent ˈat ˈwərk ər ˈdo͞oəɴɢ ə pərˈtəkyələr ˈtask/ /ə ˈpɪriːəd əv ˈtaɪm ˈspɛnt ˈæt ˈwɜrk ɜr ˈduːɪŋ ə pɜrˈtɪkjəlɜr ˈtæsk/