Birçoğu sömürgeciliğin egemenliği altında uzun bir süre baskı ve sefaletten çekmiştir.
- Many have suffered oppression and misery for a long period of time under the rule of colonialism.
Dan çok kısa bir süre için Linda'yla flört etti.
- Dan dated Linda for a very short period of time.
Volkan düzenli aralıklarla püskürür.
- The volcano erupts at regular intervals.
Ben arkadaşımın evinini aralıklarla ziyaret ederim.
- I visit my friend's house at intervals.
Annem pantolonumu yamamak zorunda kaldı.
- My mother had to patch my pants.
Ağaçlar otuz metre aralıkla ekilir.
- The trees are planted at intervals of thirty meters.
Ben arkadaşımın evinini aralıklarla ziyaret ederim.
- I visit my friend's house at intervals.
The world economy had a rough patch in the 1930s.
... it's impossible to do it in a very short period of time. ...
... billion, seven billion plus in not very long period of time. ...