Ben bir süre için onun bakımını üstlendim.
- I looked after him for a period of time.
Eğer bir süre evden uzak olursam, posta servisini bırakacağım.
- If I'm away from home for a period of time, I will stop mail delivery.
Volkan düzenli aralıklarla püskürür.
- The volcano erupts at regular intervals.
Otobüsler 20 dakikalık aralıklarla çalışıyor.
- Buses are running at 20 minute intervals.
Annem pantolonumu yamamak zorunda kaldı.
- My mother had to patch my pants.
Ben arkadaşımın evinini aralıklarla ziyaret ederim.
- I visit my friend's house at intervals.
Toplantılar belli aralıklarla gerçekleştirildi.
- The meetings were held at intervals.
The world economy had a rough patch in the 1930s.
... desktops to laptops over a long period of time. ...
... over a long period of time; a lot the result of decisions made in Washington for to--to ...