İngilizce - Türkçe
a part of a river where the current is very fast teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- rapid
- hızlı
Hızlı nüfus artışını önlemeliyiz.
-We must prevent rapid population growth.
O heyecanlandığında, gittikçe daha hızlı konuştu.
-As he grew excited, he spoke more and more rapidly.
- rapid
- ivinti
- rapid
- sıldırım
- rapid
- (ırmak/vb.) en hızlı akan yeri
- rapid
- (yokuş) dik
- rapid
- süratli
- rapid
- iti
- rapid
- yalçın
- rapid
- {s} ışığa hassas (film)
- rapid
- {s} sarp
- rapid
- dik/hızlı
- rapid
- ivinti yer
- rapid
- (sıfat) çabuk, hızlı, seri, ani, dik, sarp, ışığa hassas (film)
- rapid
- {s} dik
- rapid
- {s} çabuk
Babanızın çabuk iyileşmesi için isteklerim.
-My wishes for your father's rapid recovery.
Baş katip çalışkan bir adam değil fakat üstlerine nasıl yaltaklanacağını bildiği için çabuk ilerliyor.
-The chief clerk is not a hardworking man, but gets ahead rapidly because he knows how to curry favor with his superiors.
- rapid
- {s} seri
Bir bilgisayar çok seri şekilde hesaplayabilir.
-A computer can calculate very rapidly.
- rapid
- ivinti yeri
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
a part of a river where the current is very fast teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- rapid
a part of a river where the current is very fast
Heceleme
a part of a ri·ver where the cur·rent I·s ve·ry fastTürkçe nasıl söylenir
ı pärt ıv ı rîvır hwer dhi kärınt îz veri fästTelaffuz
/ə ˈpärt əv ə ˈrəvər ˈhwer ᴛʜē ˈkärənt əz ˈverē ˈfast/ /ə ˈpɑːrt əv ə ˈrɪvɜr ˈhwɛr ðiː ˈkɑːrənt ɪz ˈvɛriː ˈfæst/
Resimler
Favoriler