Grup bombalama sorumluluğunu üstlendi.
 - The group claimed responsibility for the bombings.
Bir grup milis onu gördü ve ateş açmaya başladı.
 - A group of militia saw him and began shooting.
Birtakım nüfuz sahibi arkadaşlarım var.
 - I have a number of influential friends.
Tom, kendi veda yemeğinde birtakım müstehcen espriler yaptı ve bazı meslektaşları bundan rencide oldu.
 - Tom told a number of off-colour jokes at his farewell dinner, and some of his colleagues were offended.
Bugün birkaç öğrenci eksik.
 - A number of students are absent today.
Tom birkaç yıl önce öldü.
 - Tom died a number of years ago.
Emperyalizm, güçlü zümrelerin başka topluluklara hükmederek imtiyazlarını koruyup genişletmeye çalıştığı ideoloji ve pratiktir.
 - Imperialism is an ideology and practice of powerful groups trying to secure or expand their privileges via dominating other groups.
Ek olarak yaşlılar birbirleriyle sosyalleşebilsin ve Amerikan hayatının aktif üyeleri olarak kalabilsinler diye birçok topluluk kurulmuştur.
 - In addition many groups have been formed so that the elderly can socialize with one another and remain active participants in American life.
Fadıl, Leyla'dan bir dizi mektup aldı.
 - Fadil received a number of letters from Layla.
Ordu savaş sırasında bir dizi görkemli eylemlerde yer aldı.
 - The army was involved in a number of brilliant actions during the battle.
Meclis üyesi bir miktar tartışmalı önerge sundu.
 - The councilor tabled a number of controversial motions.
Bir miktar kitap çalındı.
 - A number of books were stolen.
I spoke with a number of them about it.
A number of people have commented on it.