İngilizce - Türkçe
a counterfeit coin meant to deceive teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- fake
- sahte
Tom'a sahte bir adres verdim.
-I gave Tom a fake address.
Sosyal ağlarda hırsızlar, sahteciler, sapıklar veya katiller olabilir. Güvenliğiniz için, onlara inanmamalısınız.
-There may be thieves, fakers, perverts or killers in social networks. For your security, you shouldn't believe them.
- fake
- {i} uydurma
Amazon kitapları hakkında birçok tüketici yorumları uydurmadır.
-Many consumer reviews of books on Amazon are fake.
Ona uydurma bir adres verdim.
-I gave him a fake address.
- fake
- üçkağıtçı
- fake
- (Denizbilim) roda
- fake
- taklidini yapmak
- fake
- taklidini/sahtesini yapmak
- fake
- gastan
- fake
- takınmak
- fake
- numara yapmak
- fake
- sahtekâr
- fake
- {i} numaracı
- fake
- yalancı
- fake
- {f} aldatmak
- fake
- {f} olduğundan iyi gibi göstermek
- fake
- faker sahtekâr
- fake
- {i} sahte şey
- fake
- dolandırıcı
- fake
- {f} uydurmak
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
a counterfeit coin meant to deceive teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- fake
a counterfeit coin meant to deceive
Heceleme
a coun·ter·feit coin meant to de·ceiveTürkçe nasıl söylenir
ı kauntırfît koyn ment tı dîsivTelaffuz
/ə ˈkountərˌfət ˈkoin ˈment tə dəˈsēv/ /ə ˈkaʊntɜrˌfɪt ˈkɔɪn ˈmɛnt tə dɪˈsiːv/
Resimler
Favoriler