a controversy; a falling out; a disagreement; an objection; a cavil

listen to the pronunciation of a controversy; a falling out; a disagreement; an objection; a cavil
İngilizce - Türkçe

a controversy; a falling out; a disagreement; an objection; a cavil teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

difficulty
güçlük

Soyut modern sanatı anlamada güçlük çekiyorum, özellikle Mondrian. - I have difficulty understanding abstract modern art, especially Mondrian.

O, şiiri ezberlemede güçlük çekmedi. - She had no difficulty in learning the poem by heart.

difficulty
zorluk

Ben sınavı zorlukla geçtim. - I passed the examination with difficulty.

Planı gerçekleştirmede biraz zorlukla karşılaşacaksınız. - You'll find some difficulty carrying out the plan.

difficulty
{i} sorun

Ben bu sorunu güçlükle çözdüm. - I solved this problem with difficulty.

Sorunun çözümünde hiç güçlük çekmedi. - He had no difficulty in solving the problem.

difficulty
düğüm
difficulty
{i} sıkıntı

Herhangi bir sıkıntı içinde misin? - Are you in any difficulty?

Eğer herhangi bir sıkıntın olursa, benden yardım iste. - If you have any difficulty, ask me for help.

difficulty
be in difficulties parasız kalmak
difficulty
{i} külfet
difficulty
güç şey
difficulty
make veya raise a difficulty güçlük çıkarmak
difficulty
{i} meşakkat
difficulty
{i} sıkıntı, problem. make difficulties zorluk çıkarmak
difficulty
güçlük zorluk
difficulty
itiraz
difficulty
nazlanma
difficulty
{i} engel
İngilizce - İngilizce
difficulty
a controversy; a falling out; a disagreement; an objection; a cavil