I have too much homework today.
- Bugün, çok fazla ödevim var.
Will you help me with my English homework? Certainly.
- İngilizce ödevime yardım edecek misin? Tabii ki de.
You are to hand in your assignments by Monday.
- Ödevlerini Pazartesiye kadar teslim edeceksin.
Tom asked Mary to help John with his homework assignment.
- Tom, Mary'nin ev ödevinde John'a yardım etmesini rica etti.
A right without a duty is a privilege.
- Ödevsiz hak, ayrıcalıktır.
A right without a duty is a privilege.
- Ödevsiz hak, imtiyazdır.
She's working on a term paper.
- O, bir dönem ödeviyle ilgili çalışıyor.
Taro is writing a term paper.
- Taro, dönem ödevi yazıyor.
Tom is doing well in his schoolwork.
- Tom okul ödevini iyi yapıyor.
Tom did his schoolwork at the kitchen table.
- Tom mutfak masasında ödevini yaptı.
Although he was writing carefully, he had many mistakes in his writing task.
- O, çok dikkatli yazmasına rağmen, yazma ödevinde çok sayıda hataları vardı.
After all, you had homework to prepare.
- Ayrıca hazırlayacak ev ödevin vardı.
Tom is doing well in his schoolwork.
- Tom okul ödevini iyi yapıyor.