It is impossible to resolve the conflict.
- Bu çatışmayı çözmek imkansız.
I tried to avoid conflict.
- Ben çatışmadan kaçınmaya çalıştım.
We seized the town after a short battle.
- Kısa bir çatışmadan sonra kasabayı ele geçirdik.
Losing a battle doesn't mean losing the war!
- Bir çatışmayı kaybetmek savaşı kaybetmek anlamına gelmez.
The two sides clashed several times.
- İki taraf birçok kez çatışmaya girdi.
There was another clash a few months later.
- Birkaç ay sonra bir çatışma daha vardı.
He was involved in a skirmish with a violent gang.
- O şiddetli bir çete ile bir çatışmada yer aldı.
I tried to avoid conflict.
- Ben çatışmadan kaçınmaya çalıştım.
It is impossible to resolve the conflict.
- Bu çatışmayı çözmek imkansız.
He was involved in a skirmish with a violent gang.
- O şiddetli bir çete ile bir çatışmada yer aldı.
I tried to avoid conflict.
- Ben çatışmadan kaçınmaya çalıştım.
It is impossible to resolve the conflict.
- Bu çatışmayı çözmek imkansız.
One can win several battles but lose the war.
- Biri birçok çatışmayı kazanabilir ama savaşı kaybedebilir.
The Winter War was a military conflict between Finland and the Soviet Union.
- Kış Savaşı, Finlandiya ile Sovyetler Birliği arasındaki askeri bir çatışmaydı.