Tom çapraz bulmacayı seviyor.
- Tom likes crossword puzzles.
Tom çapraz ateşe yakalandı.
- Tom was caught in the crossfire.
Böyle bir fikir onun için iğrenç.
- Such an idea is abhorrent to her.
Bir kamyon yolun ortasında çaprazlamasına durdu.
- A truck stopped crosswise in the middle of the road.
Başkalarıyla konuşurken, kollarınız çaprazlama bağlı şekilde onu yapıyorsunuz.
- When you talk to others, you're doing it with your arms crossed.