ziyarette

listen to the pronunciation of ziyarette
Türkçe - İngilizce
pay visit
ziyaret
visit

The President of France visited Okinawa. - Fransa Başkanı, Okinawa'yı ziyaret etti.

Switzerland is a very beautiful country and well worth visiting. - İsviçre, çok güzel bir ülkedir ve ziyaret edilmeye değerdir.

ziyaret
visitation

Sami arrived for his visitation day. - Sami ziyaret günü için geldi.

ziyaret
{i} stay

Next time I visit San Francisco, I'd like to stay at that hotel. - San Fransisko'yu bir dahaki ziyaretimde o otelde kalmak istiyorum.

During his stay in London, he is going to visit his cousin. - Londra'da kaldığı sırada kuzenini ziyaret edecek.

ziyaret
visiting

Switzerland is a very beautiful country and well worth visiting. - İsviçre, çok güzel bir ülkedir ve ziyaret edilmeye değerdir.

I remember Fred visiting Kyoto with his mother. - Fred'in annesiyle birlikte Kyoto'u ziyaret edişini hatırlıyorum.

ziyaret
(Bilgisayar) visits

Lucy sometimes visits May. - Lucy ara sıra May'i ziyaret eder.

Susie sometimes visits her father's office. - Susie bazen babasının ofisini ziyaret eder.

ziyaret
call

How come you call on us so late at night? - Nasıl olur da gece öyle geç saatte bizi ziyaret edersin?

May I call on you some day? - Ben, bir gün sizi ziyaret edebilir miyim?

ziyaret
pilgrimage
ziyaret
visit; call
ziyaret
visit, call
ziyaret
circuit
Türkçe - Türkçe

ziyarette teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

Ziyaret
görüş
ZİYARET
(Osmanlı Dönemi) Görüşmeğe gitmek. Bir kimseyi görmeye varmak
ziyaret
Birini görmeye, biriyle görüşmeye gitme, görüşme: "Haftada iki gece ziyaretine giderdik."- H. F. Ozansoy
ziyaret
Birini görmeye, biriyle görüşmeye gitme, görüşme