The man dived to the drowning woman's aid.
- Adam boğulan kadına yardımcı olmak için daldı.
I'm here to assist you.
- Sana yardımcı olmak için buradayım.
He took the trouble to assist the poor man.
- Zavallı adama yardımcı olmak için zahmete girdi.
I'd be happy to help you if you're having trouble.
- Bir sorununuz varsa, size yardımcı olmaktan mutluluk duyarım.
I would do anything to help you both.
- İkinize de yardımcı olmak için bir şey yapardım.