I'd love to help you out, but I'm terribly busy.
 - Sana yardım etmek isterim ama çok fazla meşgulüm.
Tom asked me to help him write a love letter.
 - Tom bir aşk mektubu yazmasına yardım etmemi istedi.
I saw Tom the other day. He helped a kitten that was drowning in the river.
 - Geçen gün Tom'u gördüm. Nehirde boğulmakta olan bir kedi yavrusuna yardım ediyordu.
The river is fifty yards across.
 - Nehir karşıdan karşıya elli yardadır.
Is eating a clove of garlic every day beneficial to your health?
 - Her gün bir diş sarımsak yemek sağlığınız için yararlı mıdır?
His last recourse will be to go to his father for help.
 - Onun son başvurusu yardım için babasına gitmek olacak.
to make a ship best weighed, or yarest in her going.