yarışmacı

listen to the pronunciation of yarışmacı
Türkçe - İngilizce
{i} contestant

Tom was one of three contestants. - Tom üç yarışmacıdan biriydi.

My father was a contestant in a cooking contest and won first prize. - Babam bir aşçılık yarışmasında bir yarışmacıydı ve birincilik ödülünü kazandı.

competitor

Tom was a competitor. - Tom bir yarışmacıydı.

All the competitors are trying to get their piece of the pie. - Tüm yarışmacılar pastadan paylarını almaya çalışıyor.

contender

I could've been a contender. - Ben bir yarışmacı olabilirdim.

Has your father remarried by now, or does he have a girlfriend? No! I have successfully repelled all contenders! I want mum and dad to get back together! - Baban şimdiye kadar yeniden evlendi mi yoksa kız arkadaşı mı var? Hayır, tüm yarışmacıları başarılı bir şekilde püskürttüm! Annemle babamın bir araya gelmesini istiyorum!

entrant
competitor, contestant, contender
competitor, contestant, contender, entrant
entry
yarışmacılar
competitors

All the competitors are trying to get their piece of the pie. - Tüm yarışmacılar pastadan paylarını almaya çalışıyor.

hile ile yarışa giren yarışmacı
ringer
ödül avcısı yarışmacı
pothunter