wonder working

listen to the pronunciation of wonder working
İngilizce - Türkçe
harikalar yaratan
miraculous
{s} mucizevi

Mucizevi bir şekilde, Leyla'nın yaraları hayatı tehdit edici değildi. - Miraculously, Layla's wounds weren't life-threatening.

Tom'un hayatta kalması mucizevi kabul edildi. - Tom's survival was considered miraculous.

miraculous
şaşılacak
miraculous
{s} mucize eseri

Prag mucize eseri olarak on dördüncü yüzyılda vebadan kurtuldu. - Miraculously, during the fourteenth century, Prague was spared from the Black Death.

Mucize eseri olarak hayatta kaldı. - He miraculously survived.

miraculous
doğaüstü
miraculous
{s} olağanüstü
miraculous
miraculousnessmucize ka bilinden oluş
miraculous
miraculouslymucize eseri olarak
miraculous
{s} mucizevi, mucize türünden, harikulade, hayret verici
miraculous
garip
miraculous
{s} mucize yaratan
İngilizce - İngilizce
miraculous
wonderworking
performing or able to perform wonders or miracles
wonderworking
Doing wonders or surprising things
wonder working

    Heceleme

    Won·der work·ing

    Türkçe nasıl söylenir

    wʌndır wırkîng

    Telaffuz

    /ˈwəndər ˈwərkəɴɢ/ /ˈwʌndɜr ˈwɜrkɪŋ/