wonder working

listen to the pronunciation of wonder working
Englisch - Türkisch
harikalar yaratan
miraculous
{s} mucizevi

Mucizevi bir şekilde, Fadıl şiddetli saldırıdan kurtuldu. - Miraculously, Fadil survived the vicious assault.

Tom'un hayatta kalması mucizevi kabul edildi. - Tom's survival was considered miraculous.

miraculous
şaşılacak
miraculous
{s} mucize eseri

Mucize eseri olarak, tüm yolcular üç dakikadan daha az süre içinde yanan uçaktan ayrılmayı başardı. - Miraculously, all the passengers managed to leave the blazing plane in less than three minutes.

Mucize eseri olarak hayatta kaldı. - He miraculously survived.

miraculous
doğaüstü
miraculous
{s} olağanüstü
miraculous
miraculousnessmucize ka bilinden oluş
miraculous
miraculouslymucize eseri olarak
miraculous
{s} mucizevi, mucize türünden, harikulade, hayret verici
miraculous
garip
miraculous
{s} mucize yaratan
Englisch - Englisch
miraculous
wonderworking
performing or able to perform wonders or miracles
wonderworking
Doing wonders or surprising things
wonder working

    Silbentrennung

    Won·der work·ing

    Türkische aussprache

    wʌndır wırkîng

    Aussprache

    /ˈwəndər ˈwərkəɴɢ/ /ˈwʌndɜr ˈwɜrkɪŋ/
Favoriten