Tom düzgün bir işi olmasını diledi.
- Tom wished he had a decent job.
O, yirmi yıl önce doğmuş olmayı diledi.
- She wished she had been born twenty years earlier.
Sana iyi şans dilemek için geldim.
- I came to wish you good luck.
Anneme mutlu yıllar dilemek istiyorum.
- I'd like to wish my mom a happy birthday.
Onunla evlenmeyi arzu etti.
- He wished to marry her.
Onun arzusu iyi bir öğretmen olmaktır.
- Her wish is to become a good teacher.
Doğum gününde dilek tutmak bir Amerikan geleneğidir.
- It's an American tradition to make a wish on your birthday.
O, sana en iyi dileklerini gönderdi.
- She sent you her best wishes.
Sen uçabildiğini temenni etmez misin?
- Don't you wish you could fly?
Onun isteklerinin aksine o onu yakarak kül etti.
- She cremated him against his wishes.
Senin isteklerini karşılamaya çalışacağım.
- I'll try to meet your wishes.
Jane İngiltere'de sumo görebilmeyi istemektedir.
- Jane wishes she could see sumo in England.
Kocanızla iletişim kurmayı istemenizi anlıyorum.
- I understand you wish to contact your husband.
Ken onun İngilizcesini tazelemeyi istemektedir.
- Ken wishes to brush up his English.
Jane İngiltere'de sumo görebilmeyi istemektedir.
- Jane wishes she could see sumo in England.
O, yirmi yıl önce doğmuş olmayı diledi.
- She wished she had been born twenty years earlier.
Herkes vali seçilmiş olmayı diledi.
- Everybody wished he had been elected governor.
Dileğinin gerçekleşeceğini umuyorum.
- I hope your wish will come true.
Sonunda dileğim gerçekleşti.
- My wish has finally come true.
I wish to complain.
Mr. White took the paw from his pocket and eyed it dubiously. I don't know what to wish for, and that's a fact, he said slowly. It seems to me I've got all I want..
... between our nations mistrust that cannot be wished away ...
... from many different countries and wished that we had more time yall not thank you ...