O, gönüllü olarak çalışmaya karar verdi.
- She resolved to work as a volunteer.
Her yıl, örgüt Frizyen dilinde yazılmış kitapları satmak için kapıdan kapıya giden gönüllülerle ilgili çok sayıda toplantı organize eder.
- Every year, the organisation organises a number of meetings of volunteers who go door-to-door to sell Frisian books.
Belkide gönüllü olmaya istekli olurdun.
- Perhaps you'd be willing to volunteer.
Kurum gönüllüler için televizyonda ilan verdi.
- The institution advertised on TV for volunteers.
İş için gönüllüler yoktu.
- There were no volunteers for the job.
Gönüllülük deneyimi, sizi daha fazla istihdam edilebilir kılabilir.
- Experience in volunteering can make you more employable.
Gönüllülük için teşekkürler.
- Thanks for volunteering.
... by it. She was a very, very active volunteer in the campaign in St. Louis, Missouri. And ...
... volunteer ...