Tom gizli bir butona bastı.
- Tom pressed a hidden button.
Her yerde gizli kameralar vardı.
- There were hidden cameras everywhere.
Duvarlar sarmaşık tarafından gizlenmiştir.
- The walls are hidden by ivy.
Para döşeme tahtalarının altında gizlenmişti.
- The money was hidden beneath the floorboards.
Tom hapiste olduğu gerçeğini gizledi.
- Tom concealed the fact that he had been in prison.
Tom öfkesini Mary'den gizledi.
- Tom concealed his anger from Mary.
Tom gizlenmiş bir silah taşıyordu.
- Tom was carrying a concealed weapon.