uzun vadeli

listen to the pronunciation of uzun vadeli
Türkçe - İngilizce
long-term

This thing can't be rushed; it needs long-term planning. - Bu şey aceleye gelmez; onun uzun vadeli planlamaya ihtiyacı var.

E-cigarettes are being promoted as a healthy alternative to tobacco cigarettes, but health authorities are concerned about the long-term health effects on users. - Elektronik sigaralar, tütüne karşı sağlıklı bir alternatif olarak teşvik ediliyor ama sağlık otoriteleri, kullanıcılar üzerindeki uzun vadeli etkilerine dikkat çekiyor.

long dated
long term

What are your long term plans? - Senin uzun vadeli planların nedir?

long range
long

This thing can't be rushed; it needs long-term planning. - Bu şey aceleye gelmez; onun uzun vadeli planlamaya ihtiyacı var.

For the sake of long-term interests, we have decided to sell the development department. - Uzun vadeli çıkarların uğruna, biz geliştirme departmanını satmaya karar verdik.

longtime
(Ticaret) long run
(Ticaret) secular
a long term
long lead
long-lead
(Fiili Deyim ) at long date
longterm
longrange
uzun vadeli taahhütler
(Hukuk) long-term commitments
uzun vadeli yükümlülükler
(Hukuk) long-term commitments ÜÜÜÜ
uzun vade
(Ticaret) long term
uzun vade
(Hukuk) long-term
uzun vade
long run

Your effort will be rewarded in the long run. - Çabanız uzun vadede ödüllendirilecektir.

Your efforts will be rewarded in the long run. - Çabanız uzun vadede ödüllendirilecektir.

uzun vadeli