uyuklama

listen to the pronunciation of uyuklama
Türkçe - İngilizce
doze

Tom began to doze off again. - Tom tekrar uyuklamaya başladı.

I'll try not to doze off. - Uyuklamamaya çalışacağım.

lay down
sleepiness
shuteye
lethargy
slumbers
zizz
slumber
kip
snooze

Tom's lecture was a snooze. - Tom'un dersi bir uyuklamaydı.

somnolence
slumbering
listlessness
lack of energy
sluggishness
{i} drowse
drowsiness
{i} drowsing
uyuklamak
{f} nod off
uyuklamak
doze off
uyuklamak
{f} drowse
uyuklamak
nod
uyuklamak
{f} sleep
uyuklamak
drop off
uyukla
{f} slumber
uyukla
{f} slumbering
uyukla
{f} doze

Tom dozed off in class. - Tom sınıfta uyukladı.

Tom dozed off during the meeting. - Tom toplantı sırasında uyukladı.

uyukla
drowse off
uyukla
{f} drowse
uyukla
doze off

Tom began to doze off again. - Tom tekrar uyuklamaya başladı.

I'll try not to doze off. - Uyuklamamaya çalışacağım.

uyukla
{f} drowsing
uyuklamak
doze
uyuklamak
to doze, to drowse, to doze off, to slumber
uyuklamak
zizz
uyuklamak
go to the land of nod
uyuklamak
nap
uyuklamak
to doze, doze off
uyuklamak
slumber
uyuklamak
be somnolent
uyuklamak
snooze
uyuklamak
drowse off
Türkçe - Türkçe
Uyuklamak durumu
nas
Uyuklamak
(Osmanlı Dönemi) ÜRDÜNN
Uyuklamak
küngüldemek
Uyuklamak
(Osmanlı Dönemi) İGFA'
Uyuklamak
(Osmanlı Dönemi) DÜKAS
Uyuklamak
(Osmanlı Dönemi) SİNET
uyuklamak
Oturduğu yerde hafif uykuya dalmak, ımızganmak
uyuklamak
Oturduğu yerde hafif uykuya dalmak, ımızganmak: "Kızım, uyukluyorsun, dadını git bul, seni yatırsın, haydi..."- P. Safa
uyuklama