until, to the time or degree

listen to the pronunciation of until, to the time or degree
İngilizce - Türkçe

until, to the time or degree teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

till
-e kadar
till
{e} kadar

Onunla tanışıncaya kadar, o, bilgiyi bilmiyordu. - She didn't know the information till she met him.

06:00 ya kadar başlayamam. - I cannot start till six o'clock.

till
(Ticaret) para kasası
till
çiftçilik
till
(Tarım) pullukla sürmek
till
para çekmecesi
till
oluncaya kadar

Sınavda başarısız oluncaya kadar tembelliğinden pişman olmadı. - He did not repent of his idleness till he failed in the examination.

O oluncaya kadar onun hakkında endişelenmeyelim. - Let's not worry about that till it happens.

till
(İş yerlerinde kullanılan) Kasa
till
{f} sürmek
till
till I come
till
ziraat
till
bağ
till
işle
till
(fiil) sürmek, toprağı sürmek, işlemek (toprak)
till
ben gelinceye kadar

Ben gelinceye kadar onun beklemesini iste. - Ask him to wait till I come.

Ben gelinceye kadar onlara beklemesini söyle. - Ask them to wait till I come.

till
{e} bağ. -e kadar: till Friday cumaya kadar. till Antalya Antalya'ya kadar
till
zamana kadar

O zamana kadar ne yaparım? - What do I do till then?

O zamana kadar her şey olabilir. - Anything may happen till that time.

till
{f} toprağı sürmek
till
{i} kasa
till
till now şimdiye kadar
İngilizce - İngilizce
{c} till
until, to the time or degree