İngilizce - Türkçe
uninteresting. teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- flat
- düz yüzey
- uninteresting
- {s} ilginç olmayan
- flat
- {s} patlak
Bisikletimin patlak lastiği var.
-My bike has a flat tire.
Tom'un patlak tekerini tamir etmeyi önerdim.
-I offered to fix Tom's flat tire.
- flat
- ova
- flat
- (Dilbilim) bemolleşme
- flat
- gazı kaçmış (içecek)
- flat
- geniş düz yer
- flat
- değişmez
- flat
- yavanlık
- flat
- gazsız
- flat
- harap
- flat
- bataklık
- uninteresting
- yavan
Senin hayatın çok sıkıcı ve yavan.
-Your life is boring and uninteresting.
- flat
- {i} müz. bemol
- flat
- kati
- uninteresting
- çekici olmayan
- uninteresting
- meraksız
- flat
- {s} gazı gitmiş (meşrubat/bira/şampanya)
- flat
- {s} kısık
- flat
- {i} apartman dairesi, daire
- flat
- yas
- flat
- düşmek
- flat
- donuk/tam/sıkıcı/düz
- uninteresting
- {s} ilgi çekmeyen
O, akşamı sıkıcı ve ilgi çekmeyen, kısaca, bir zaman kaybı buldu.
-She found the evening boring and uninteresting, in short, a waste of time.
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
uninteresting. teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- {a} not affecting the heart, dull
- disinteresting
- flat
- characteristic or suggestive of an institution especially in being uniform or dull or unimaginative; "institutional food"
- arousing little or no interest; boring or uneventful
- If you describe something or someone as uninteresting, you mean they have no special or exciting qualities. Their media has earned the reputation for being rather dull and uninteresting = boring, dull
- arousing no interest or attention or curiosity or excitement; "a very uninteresting account of her trip
- arousing no interest or attention or curiosity or excitement; "a very uninteresting account of her trip"
- {s} boring, not arousing interest, dull
uninteresting.
Heceleme
un·in·ter·est·ingResimler
Geçmiş
Favoriler