Türkçe - Türkçe
umursamazlar teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı
- umursamaz
- Umursamayan, aldırış etmeyen
İlgili Terimler
Türkçe - İngilizce
umursamazlar teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- umursamaz
- {s} reckless
Tom was very reckless, wasn't he?
-Tom çok umursamazdı, değil mi?
Tom is reckless, isn't he?
-Tom umursamaz, değil mi?
- umursamaz
- careless
I do not want him to be careless.
-Umursamaz olmasını istemiyorum.
If you carelessly ask, got a boyfriend? she'll be put on her guard and say, why do you ask?
-Eğer umursamaz bir şekilde Erkek arkadaşın var mı? diye sorarsan, o savunmaya geçecek ve Neden soruyorsun? diyecektir.
- umursamaz
- clinical
- umursamaz
- disinterested
- umursamaz
- (deyim) harum-scarum
- umursamaz
- breezy
- umursamaz
- unmoved
- umursamaz
- (deyim) devil-may-care
- umursamaz
- (deyim) happy-go-lucky
- umursamaz
- (deyim) carefree
We were young and carefree.
-Biz genç ve umursamazdık.
- umursamaz
- unimpressed
Tom said I looked unimpressed.
-Tom umursamaz göründüğümü söyledi.
You look unimpressed.
-Sen umursamaz görünüyorsun.
- umursamaz
- (deyim) freewheeling
- umursamaz
- impassive
- umursamaz
- (deyim) slaphappy
- umursamaz
- lax
- umursamaz
- past caring
- umursamaz
- light
- umursamaz
- disregardful
- umursamaz
- slapdash
- umursamaz
- neglectful
- umursamaz
- negligent
- umursamaz
- devil may care
- umursamaz
- harum scarum
- umursamaz
- unheedful
- umursamaz
- conscience proof
- umursamaz
- thickskinned
- umursamaz
- unconcerned
Tom seems unconcerned.
-Tom umursamaz görünüyor.
You seem unconcerned.
-Umursamaz görünüyorsun.
- umursamaz
- indifferent, careless, reckless
- umursamaz
- insensible
İlgili Terimler
umursamazlar
Resimler
Geçmiş
Favoriler