toujours teriminin Fransızca Türkçe sözlükte anlamı
- her zaman, hep; durmadan, boyuna
- hep
Bu gürültünün hep ne olduğunu merak ettim.
-Je me suis toujours demandé ce qu'était ce bruit.
Bu şarkı bana hep okul yıllarımı hatırlatmıştır.
-Cette chanson me remémore toujours les années d'école.
- ebediyete kadar
- öteden beri
- ebediyyen
- uyumla
- her daim
- her zaman
Her zaman bir başkasının aptalıyız.
-On est toujours l'imbécile d'un autre.
O, her zaman en sonda Bu bir şakaydı! der.
-Il dit toujours « c'était une blague ! » à la fin.
- daima
İçimizde daima yaşın olgunlaştıramadığı bir şey vardır.
-Il y a toujours quelque chose en nous que l'âge ne mûrit pas.
Daima başkasından öğrenilecek bir şey vardır.
-Il y a toujours quelque chose à apprendre de l'autre.
toujours teriminin Fransızca İngilizce sözlükte anlamı
- {a} unfailingly
- {a} invariably
- {a} forever
And history was changed forever.
-Et l'histoire fut changée pour toujours.
I'll love you forever.
-Je t'aimerai pour toujours.
- always, constantly; forever, continuously; ever; yet, still
- {a} always
This is always the way it has been.
-C'est toujours tel que ça a été.
You can't expect me to always think of everything!
-Tu peux pas attendre de moi que je pense toujours à tout !
- all along
- evermore