Son zamanlarda tuhaf bir deniz yaratığı bulundu.
- A strange marine creature was found recently.
Olabildiğince tuhaf, o ölü olduğu söylenilen biriyle karşılaştı.
- As strange as it may be, he met with somebody who is said to be dead.
O, yılanlar gibi, garip hayvanlardan hoşlanıyor.
- It likes strange animals, like snakes.
Garip bir keşif yaptılar.
- They made a strange discovery.
Buralarda bir yabancıyım.
- I'm a stranger in these parts.
Bir köpek yabancılara havlar.
- A dog barks at strangers.
Bu hikaye kulağa acayip gelebilir ama tamamen gerçektir.
- This story may sound strange, but it's absolutely true.
Onları hayat görüşü acayip görünebilir.
- Their view of life may appear strange.
Onun hobisi bilinmeyen kelebekler toplamaktır.
- His hobby is collecting strange butterflies.