Sen dahil olmak zorundasın.
 - You have to get involved.
Buna dahil olmak istemiyorum.
 - I don't want to get involved in this.
Hisse senetlerine yatırım yapmak risk içerir.
 - Investing in stocks involves risk.
Ben hızlı okuma kursu aldım ve yirmi dakika içinde Savaş ve Barışı okudum. Bu Rusya'yı içeriyor.
 - I took a speed-reading course and read War and Peace in twenty minutes. It involves Russia.
Tom karışmış olabilir mi?
 - Could Tom be involved?
O bir skandala karışmıştı.
 - He was involved in a scandal.
Seni karıştırmak istemedim.
 - I didn't mean to involve you.
Tom'u karıştırmak istemiyordum.
 - I didn't want to involve Tom.