to redeem or protect someone from eternal damnation

listen to the pronunciation of to redeem or protect someone from eternal damnation
İngilizce - Türkçe

to redeem or protect someone from eternal damnation teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

save
kazandırmak

Sana biraz zaman kazandırmak için bir yolum olduğunu düşünüyorum. - I think I have a way to save you some time.

save
ayırmak

Tom için biraz kek ayırmak isteyebilirsin. - You might want to save some cake for Tom.

save
(Ticaret) tasarrufta bulunmak
save
idareli kullanmak
save
{f} tutmak
save
dışında

Aylığımın dışında, birkaç dolar biriktirmeye başladım. - Out of my salary, I had begun to save a few dollars.

save
saklamak Kaydetmek
save
-den başka
save
arttırmak
save
kazanmak

Zaman kazanmak için bilgisayar kullandık. - We used the computer in order to save time.

Zaman kazanmak için ne yapmalıyım? - What should I do to save time?

save
{f} idareli harcamak
save
Kaydetmek

Oyunu kaydetmek ister misiniz? - Would you like to save the game?

save
gayri
save
sakla/koru/kurtar
save
baska
save
başka

Barıştan başka hiçbir şey dünyayı kurtaramaz. - Nothing but peace can save the world.

Başkan enerji tasarrufu yapmak için herkesi aradı. - The President called on everyone to save energy.

save
{f} korumak: He fought to save his homeland. Anavatanını korumak için savaştı. 3
save
den başka
İngilizce - İngilizce
save
to redeem or protect someone from eternal damnation

    Heceleme

    to re·deem or pro·tect some·one from e·ter·nal dam·na·tion

    Türkçe nasıl söylenir

    tı rîdim ır prıtekt sʌmwʌn fırm itırnıl dämneyşın

    Telaffuz

    /tə rəˈdēm ər prəˈtekt ˈsəmˌwən fərm ēˈtərnəl damˈnāsʜən/ /tə rɪˈdiːm ɜr prəˈtɛkt ˈsʌmˌwʌn fɜrm iːˈtɜrnəl dæmˈneɪʃən/