to pay for

listen to the pronunciation of to pay for
İngilizce - Türkçe
ödemek için
masrafını çekmek
fund
sermaye

Sermaye yetersizliği nedeniyle projemizi gerçekleştiremedik. - We couldn't carry out our project because of a lack of funds.

Sermaye yetersizliği nedeniyle geleceğimiz zorluklarla dolu olacak. - Our future will be full of difficulties because of lack of funds.

fund
fon

Yardım fonunu yükseltmek için bir araba gezintisine başladılar. - They started a drive to raise a charity fund.

O, fon sağlamada iyidir. - He's good at fund raising.

fund
{f} sermayeye çevirmek
pay for
(Fiili Deyim ) için para vermek , fatura ödemek
pay for
ödemek

Tom her şey için kendisi ödemek zorunda kaldı. - Tom had to pay for everything himself.

Otobüse ödemek için param yok. - I have no money to pay for the bus.

fund
para sağlamak
fund
(Ticaret) mali sermaye
fund
(Ticaret) kapital
fund
stok
fund
birikim
pay for
masrafını ödemek
pay for
-in parasını ödemek
fund
(isim) fon, sermaye, para kaynağı, kaynak, ödenek
fund
{f} yatırım yapmak

İndeksli yatırım fonlarına yatırım yapmak istiyorum - I want to invest in index funds.

fund
{i} çoğ. fonlar
fund
f sermaye
fund
(Askeri) FON, PARA: Kanuna uygun olarak bir tarafa ayrılmasına ve yalnız belirli maksatlar için kullanılmasına yetki verilmiş bir miktar para veya para yerine geçen vesikalar
fund
(fiil) sermayeye çevirmek, yatırmak, yatırım yapmak
fund
(Mukavele) sermaye, fon; stok; sermaye bulmak veya temin etmek
fund
{i} para kaynağı

Tom para kaynağını tüketiyor. - Tom is running short of funds.

Biz para kaynağını tükettik. - We exhausted our funds.

fund
{f} (bir iş/kimse için) para sağlamak
fund
ço para
fund
f sermayeye tahvil etmek
pay for
karşılığını ödemek
pay for
-in parasını ödemek; -in masrafını/hesabını ödemek/çekmek, -in faturasını ödemek
pay for
(hatanın/suçun) bedelini ödemek, cezasını çekmek
to pay
para saymak
İngilizce - İngilizce
fund
pick up

The company will pick up lunch with customers for sales calls.

To be punished or held accountable for

He paid for his wild youth with a lonely old age.

To exchange for, especially money for goods or services

I pay for everything with my credit card whenever I can.

To pay
impend
pay for
give what is due for
pay for
have as a guest; "I invited them to a restaurant"
to pay for

    Türkçe nasıl söylenir

    tı pey fôr

    Telaffuz

    /tə ˈpā ˈfôr/ /tə ˈpeɪ ˈfɔːr/

    Videolar

    ... the fact that you pay for this is actually what makes it work ...
    ... for wealthy individuals, that ' that will pay for about 4 percent reduction in tax rates. ...