Rahatlamak için yatıştırıcı müzik dinlemem gerekiyor.
 - In order to relax, I need to listen to soothing music.
Eve gitmeden önce, rahatlamak için birkaç içki içerim.
 - Before going home, I have a few drinks to relax.
Sadece kumsalda oturup bir hafta boyunca gevşemek istiyorum.
 - I just want to sit on the beach and relax for a week.
Onu rahatlatmak için bir ilaç verdi.
 - He gave her a drug to make her relax.
Sıcak banyo kaslarımı gevşetti.
 - The hot bath relaxed my muscles.
Biraz gevşemelisiniz.
 - You'd better relax a bit.