to make a difference; to signify; to matter; used impersonally

listen to the pronunciation of to make a difference; to signify; to matter; used impersonally
İngilizce - Türkçe

to make a difference; to signify; to matter; used impersonally teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

skill
{i} beceriklilik
skill
(Askeri) YETENEK, BECERİ, MELEKE, USTALIK
skill
vasıf
skill
el alışkanlığı
skill
hüner
skill
marifet
skill
beceri

Bu kurs İlkyardımda temel becerileri öğretir. - This course teaches basic skills in First Aid.

Bestenin bu bölümünün biraz gerçek beceriye ihtiyacı var.Bunun piyanoda nasıl çalınacağını öğrenmek uzun zamanımı aldı. - This part of the tune needs some real skill. It took me ages to learn how to play it on the piano.

skill
kesp
skill
ustalık

Aleti ustalıkla idare etti. - He handled the tool skillfully.

skill
{i} kabiliyet
skill
{i} maharet

Çalışan bir adama yaşına göre değil maharetine göre ödeme yapılmalı. - A working man should be paid in proportion to his skill, not his age.

skill
{i} yetenek

Lisa o kadar yeteneklidir ki kendisi için vida ve benzeri küçük nesneleri bile yapabilir. - Lisa is so skillful that she can even make screws and similar small objects for herself.

Bir insan ne kadar çok yetenek öğrenirse, topluma o kadar daha çok katkıda bulunur. - The more skills one masters, the greater contribution one can make to society.

İngilizce - İngilizce
skill
to make a difference; to signify; to matter; used impersonally