Sebzeler yetiştirmek için bu alanı kullanabilir miyim?
 - Can I use this area to raise vegetables?
Annem bizi yetiştirmek için çok çalıştı.
 - My mother worked hard in order to raise us.
O yükselmeyi hak ediyorum.
 - I deserve that raise.
Sen hapishanedeydin bu yüzden çocuklarımızı kendim büyütmek zorunda kaldım.
 - You were in prison, so I had to raise our children by myself.
Sami'nin karısı çocuğunu yalnız başına büyütmek için ayrıldı.
 - Sami's wife was left to raise her child alone.