Michael tabakları kırdı.
 - Michael broke the dishes.
Tom genellikle kirli tabakları bir hafta kadar biriktirir, sonra onları yıkar.
 - Tom usually lets dirty dishes pile up for a week, then he washes them.
Aşçı her gün farklı yemekler hazırlar.
 - The cook prepares different dishes every day.
Vejetaryen yemekleri tavsiye edebilir misiniz?
 - Can you recommend any vegetarian dishes?
Tam bulaşıkları kaldırdıktan sonra, Joan kapı zilinin çaldığını duydu.
 - Just after putting away the dishes, Joan heard the doorbell ring.
Bu kapları çekmeceye koyun lütfen.
 - Put these dishes inside the drawer, please.
Belki bir Fransız yemeğini tercih ederdiniz.
 - Perhaps you would have preferred a French dish.
Onursuzca yaşamaktansa ölmeyi tercih ederim.
 - I would rather die than live in dishonor.
a dish of stew.
this dish is filling and easily made.
It's your turn to wash the dishes.
... like bacteria growth in a Petri dish. ...
... until it hits the side of the Petri dish ...