Tom gerçekten kibirli, değil mi?
- Tom is really conceited, isn't he?
İnsanlar seni hiç kibirli olmakla suçluyorlar mı?
- Do people ever accuse you of being conceited?
Asal sayılar hayata benzer, onlar tamamen mantıksaldır fakat, eğer tüm zamanınızı onun hakkında düşünmek için harcarsanız kurallarının bulunması imkânsızdır.
- Prime numbers are like life; they are completely logical, but impossible to find the rules for, even if you spend all your time thinking about it.
Tom, bir restoranda tek başına yemek yemenin yürek parçalayıcı olduğunu düşünmektedir.
- Tom thinks that eating at a restaurant by himself is pathetic.
Asal sayılar hayata benzer, onlar tamamen mantıksaldır fakat, eğer tüm zamanınızı onun hakkında düşünmek için harcarsanız kurallarının bulunması imkânsızdır.
- Prime numbers are like life; they are completely logical, but impossible to find the rules for, even if you spend all your time thinking about it.
Bugün yağmur yağacağını düşünüyorum.
- I think it'll rain today.
Tom oldukça kendini beğenmiş, değil mi?
- Tom is quite conceited, isn't he?
Onun kendini beğenmiş tavrı beni deli ediyor.
- His conceited attitude makes me mad.
Ne düşündüğünü tahmin etmek mümkün değil.
- There is no telling what he is thinking.
O herkesin ondan hoşlanmadığı düşüncesiyle çok dolu.
- He is so full of conceit that everybody dislikes him.