Tom'un coşkusu bulaşıcıdır.
 - Tom's enthusiasm is infectious.
Kabakulak bulaşıcı bir hastalıktır.
 - Mumps is an infectious disease.
Tom ve çalışanları tüm enfekte koyunları öldürdü.
 - Tom and his workers killed all the infected sheep.
Virüs tarafından enfekte edilmekten korkmuyor musun?
 - Aren't you afraid of getting infected by the virus?