to color one's face by way of beautifying it

İngilizce - Türkçe

to color one's face by way of beautifying it teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

paint

boya

Oturduğun koltuktaki boya hâlâ ıslak. - The paint on the seat on which you are sitting is still wet.

İyi bir sonuç için iki tabaka boya uygula. - Apply two coats of the paint for a good finish.

paint

düzgün

paint

{f} makyaj yapmak

paint

{i} makyaj

Sana makyaj yapmamı ister misin? - Do you want me to paint you?

Çoğu kadın makyajlı oldukları kadar genç değil. - Most women are not so young as they are painted.

paint

{f} resmetmek

paint

resmini yapmak

paint

paintboxboya kutusu

paint

yağlıboya

Karakalem çizimi yağlıboyadan daha kolay, ama ikisi de düşündüğümden daha zor. - Charcoal drawing is easier than oil painting, but both are harder than I thought.

paint

resmet/boya

paint

paint brushboya fırçası

paint

{f} fondöten sürmek

paint

(Bilgisayar) boyama

Çiti boyamama gerek yoktu. - I needn't have painted the fence.

Yeni bir palet ve birkaç boyama fırçası aldım. - I've bought a new palette and a few paint brushes.

paint

boyanmak

paint

{f} -i boyamak

paint

{i} allık

paint

boya ile resmini yapmak

paint

{i} özsu

to one's face

yüzüne

to one's face

yüzüne karşı

İngilizce - İngilizce

to color one's face by way of beautifying it teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

paint

İlgili Terimler

to one's face

directly, openly

Heceleme

to col·or one's face by way of beau·ti·fy·ing it