Ben dışarı çıkmak istemiyorum.
- I don't want to go out.
Dün dışarı çıkmak zorunda kaldım.
- I was obliged to go out yesterday.
Benimle flört etmek ister misin?
- Would you like to go out with me?
Şu anda dışarı gitmek tehlikeli.
- It's dangerous to go outside right now.
Tom'un köpeği dışarı gitmek istedi.
- Tom's dog wanted to go outside.
Televizyon seyretmek yerine, dışarıya çıkıp biraz temiz hava al.
- Go out and breathe some fresh air instead of watching TV.
Bu öğleden sonra dışarıya çıkacağım.
- I'm going to go out this afternoon.
Onunla dışarıya çıkmak eğlenceli.
- It's fun to go out with him.
Dışarıya çıkmak ve yiyecek bir şey almak ister misin?
- Do you want to go out and get something to eat?
And cold the poor man lies at night, / And so goes out the year.