to be late for something (a means of transportation, a deadline etc)

listen to the pronunciation of to be late for something (a means of transportation, a deadline etc)
İngilizce - Türkçe

to be late for something (a means of transportation, a deadline etc) teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

miss
{f} kaçırmak

Ben uçuşumu kaçırmak istemiyorum. - I don't want to miss my flight.

Uçağı kaçırmak istemiyorum. - I don't want to miss the plane.

miss
ıska

Bomba hedefi ıskaladı. - The bomb missed its target.

Ok hedefini ıskaladı. - The arrow missed its target.

miss
kavramamak
miss
anlamamak
miss
başarısızlık

Mezuniyet töreninde mezun olan öğrencilerin adlarını söylemeyi unutmak şaşırtıcı bir başarısızlıktır. - Forgetting to say the graduating student's name at the graduation ceremony was a colossal miss.

Yorumcular Bu korkunç bir başarısızlıktı! diye bağırdılar. - That was a terrible miss! cried the commentators.

miss
(Konuşma Dili) göresimek
miss
hanımefendi

Sizinle tanışmak bir onurdur, hanımefendi. - It's an honor to meet you, miss.

miss
{f} özle

Anne üniversitedeki kızını özledi. - The mother missed her daughter who was away at college.

Hepimiz seni özledik. - We've all missed you.

miss
(evlenmemiş bayanlara hitap ederken) Bayan
miss
ıskalamak
miss
i., k.dili. genç kız
miss
{f} 1. isabet ettirememek, ıskalamak, vuramamak; isabet etmemek, vurmamak: You missed the target. Hedefi ıskaladın. By some miracle the bullet
miss
(Askeri) BOŞ: Hedef üzerinde olmayan vuruş veya paralanma
miss
görmemek
miss
(fiil) ıskalamak, özlem duymak, gözlemek, vuramamak, kaçırmak, özlemek, aramak, eksik olmak, kaçırmak (fırsat)
miss
{f} vuramamak
miss
gidememek
miss
ele geçirememek
miss
bulamamak
İngilizce - İngilizce
miss

I missed the plane!.

to be late for something (a means of transportation, a deadline etc)