to acquire possession of what one did not have before

listen to the pronunciation of to acquire possession of what one did not have before
İngilizce - Türkçe

to acquire possession of what one did not have before teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

gain
edinmek
gain
çoğalma
gain
ileri gitmek
gain
f oluk açmak
gain
çıkar
gain
(Kanun) kazanç elde etmek
gain
edinç
gain
-e sahip olmak
gain
kazandırmak
gain
ulaşmak
gain
kâr

Onlar birbirlerine karşı üstünlük sağlamak için çok uğraştılar. - They tried very hard to gain an advantage over one another.

Perry Drake'den bilgi almaya karar verdi. - Perry decided to gain information from Drake.

gain
ilerleme
gain
(sögen) ileri gitmek
gain
artış

Bugün Dow Jones ortalama iki puanlık artış ilan etti. - The Dow Jones average posted a gain of two points today.

gain
yarar

Biz hiç kimsenin kendi kısa vadeli kazançları için Amerikan halkından yararlanmadıklarından emin olacağız. - We're gonna make sure that no one is taking advantage of the American people for their own short-term gain.

gain
{i} yükselme
gain
f oluk
gain
{f} ileri gitmek (saat)
gain
{f} artırmak
İngilizce - İngilizce
gain
to acquire possession of what one did not have before

    Heceleme

    to ac·quire pos·ses·sion of what one did not have be·fore

    Türkçe nasıl söylenir

    tı ıkwayır pızeşın ıv hwʌt hwʌn dîd nät häv bîfôr

    Telaffuz

    /tə əˈkwīər pəˈzesʜən əv ˈhwət ˈhwən dəd ˈnät ˈhav bəˈfôr/ /tə əˈkwaɪɜr pəˈzɛʃən əv ˈhwʌt ˈhwʌn dɪd ˈnɑːt ˈhæv bɪˈfɔːr/