tipik

listen to the pronunciation of tipik
Türkçe - İngilizce
typical

It is a typical Gothic church. - O, tipik bir Gotik Kilisesidir.

He's a typical Japanese man. - O tipik bir Japon insanı.

typal
(Havacılık) type
classic
representative
characteristical
normal
typical, characteristic
modal
ordinary
characteristic
typically

His humor is very witty, typically French. - Onun mizah tipik Fransız, çok esprili.

Typically, human pregnancy is divided into three trimesters of approximately three months each. - Tipik olarak, insan gebeliği her biri yaklaşık üç aylık üç trimestere ayrılır.

tipik bir örneği olmak
typify
tipik denetim
(Gıda) critical control points
tipik denklem
(Gıda) characteristic equation
tipik olarak
self-preservation
tipik olmayan
aberrant
tipik örnek
typical example
tipik özellik
characteristic feature
tipik davranış
sample
tipik özellik
sample
tipik alman
Teutonic
tipik alman özellikleri
Germanity
tipik banket
(Askeri) ordinary berm
tipik bir kişilik
quite a character
tipik bir örnek
textbook example
tipik bir örneği olmak
to typify
tipik davranış
(Pisikoloji, Ruhbilim) typical behaviour
tipik detay
typical detail
tipik değer
(istatistik) mode
tipik enkesit
typical cross section
tipik havza
(Çevre) representative basin
tipik işadamı
babbit
tipik kadın
daughter of Eve
tipik kat
(İnşaat) typical floor
tipik kesit
typical section
tipik kuruma eğrisi
(Gıda) characteristic drying curve
tipik köylü
Corydon
tipik nöroleptik
(Tıp) typical neuroleptic
tipik olarak
characteristically
tipik olmama
atypicality
tipik olmama durumu
atypism
tipik olmayan
atypical
tipik profil
typical profile
tipik proje
(İnşaat) typical project
tipik teknik şartlar
(İnşaat) master specifications
tipik ur
(Tıp) typical tumour
tipik çinli
John Chinaman
tipik örnek
cross section
tipik örnek
case history
tipik örnek
representative
tipik örnek
text example
tipik örneği olan
typic
tipik örneği olmak
be typical of
tipik ıngiliz
John Bull
Türkçe - Türkçe
Bir kimseyi veya nesneyi niteleyen, karakteristik
Güçlü özgünlüğü olan
Bir kimseyi veya nesneyi niteleyen, karakteristik: "Pek tipik ve âdeta alametifarikalı bir kadını bulmak zor değildir."- R. H. Karay
TİPİK
(Osmanlı Dönemi) t. Nümune, örnek olarak. Benzer
TİPİK
(Hukuk) Tiple ilgili;sayılan tipler arasına girme;bir tipi nitelendiren;bir tipolojiye giren;son derece özgün;bilinen tipten
tipik