thief, housebreaker

listen to the pronunciation of thief, housebreaker
İngilizce - Türkçe
hırsız, hırsız
burglar
{i} hırsız

Odama bir hırsız girse, ona bir şey fırlatırım. - If a burglar came into my room, I would throw something at him.

Tom gece gittiğinde hırsız alarmını açar. - When Tom leaves at night, he turns on the burglar alarm.

burglar
ev soyan hırsız
burglar
{i} ev hırsızı
burglar
(ev/dükkân/vb/soyan) hırsız
burglar
hırsız (ev soyan)
burglar
{i} soyguncu

Sen uzakta tatilde bir soyguncu zorla evine girdi. - A burglar broke into your house while you were away on vacation.

Soyguncu çifti bodrumda kilitledi. - The burglar locked the couple in the basement.

burglar
burglar proof hırsıza karşı emniyet tertibatı olan
burglar
burglar alarm hırsıza karşı konan alarm tertibatı
burglar
{i} ev/bina hırsızı
burglar
(Kanun) evden hırsızlık yapan
İngilizce - İngilizce
{i} burglar
thief, housebreaker