If a burglar came into my room, I would throw something at him.
- Odama bir hırsız girse, ona bir şey fırlatırım.
When Tom leaves at night, he turns on the burglar alarm.
- Tom gece gittiğinde hırsız alarmını açar.
Tom and Mary are playing cops and robbers.
- Tom ve Mary hırsız polis oyunu oynuyorlar.
The police seized the robber by the neck.
- Polis hırsızı yakasından yakaladı.
It was proved that he was a thief.
- Onun bir hırsız olduğu ispatlandı.
The thief was caught in the act.
- Hırsız suçüstü yakalandı.
Have you ever heard the saying: Lying leads to thieving?
- Sen hiç yalan söyleme hırsızlığa götürür sözünü duydun mu?