the number one teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- unit
- {i} birim
Bir pound bir ağırlık birimidir.
-A pound is a unit of weight.
Bir parsek bir astronomik birimin bir arksaniyelik bir dereceye karşılık geldiği mesafedir.
-One parsec is the distance at which one astronomical unit subtends an angle of one arcsecond.
- unit
- {i} ünite
Onların yeteneğiyle ilgili yanlış bir şey yoktu, o sadece maliyet performansı kötü olan her bir ünite için giderin çok yüksek olmasıydı.
-There was nothing wrong with their ability, it was just that the expense for each unit was so vast that the cost performance was bad.
Hastane yoğun bakım ünitesine girebilen ziyaretçi sayısını kısıtlıyor.
-The hospital restricts the number of visitors who can enter the intensive care unit.
- unit
- {i} bütünlük
- unit
- en küçük tam sayı
- unit
- tek basamaklı sayı
- unit
- takım
Tim Howard 2014 yılında Amerika Birleşik Devletleri milli takımının kalecisiydi.
-Tim Howard was the goalkeeper for the United States national team in 2014.
Manchester United, hem Premier League'de hem de İngiltere'de en başarılı takımlardan biridir.
-Manchester United is one of the most successful teams in both the Premier League and England.
- unit
- eşya
- unit
- parça
Shetland Adaları Birleşik Krallığın bir parçasıdır.
-The Shetland Islands are part of the United Kingdom.
Tom Hawaii'nin ABD'nin bir parçası olduğunu bilmiyordu.
-Tom didn't know that Hawaii was part of the United States.
- number one
- (deyim) (Üstü kapalı anlatım) Küçük tuvalet, çiş
- number one
- çıkar
Kendi çıkarını düşün ve senin için en iyi olanı yap!
-Think of number one and do what is best for yourself!
- number one
- çıkarcı
- number one
- en önemli
- number one
- kendi çıkarını düşünen
- number one
- bir numaralı kimse
- number one
- bir numara
- unit
- puvan unit of measurement ölçü birimi
- unit
- {i} birlik
Birleşmiş Milletler, anlaşmazlığa müdahale etmek için birlik gönderdi.
-The United Nations sent troops to intervene in the conflict.
Konuşmasındaki ana fikir birlikti.
-The main idea in his speech was unity.
- unit
- {i} öğe
- unit
- {i} tertibat: heating unit ısıtma tertibatı
- unit
- birim/ünite
- unit
- bir
1860'ta Lincoln, Amerika Birleşik Devletleri başkanlığına seçildi.
-In 1860, Lincoln was elected President of the United States.
Amerika Birleşik Devletleri, Kanada ile komşudur.
-The United States borders Canada.
- unit
- fert
- unit
- belirli bir miktar
- unit
- {i} (üniversitede) puan
- unit
- (Tıp) Tek şey
İlgili Terimler
the number one teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- {n} unit
- number one
- First; foremost; best
Commuting to work is the number one reason to own a car.
- number one
- the single that has sold the most in a given period
- number one
- Urine; urination
- number one
- The main goalkeeper of a team, so-called because they wear the number 1 on the back of their kit
- number one
- oneself, being considered foremost, as by an egoist
- number one
- the most important person, notably who is in charge
- the one
- The person or thing
Here is the one I want to buy.
- the one
- A particularly special or compatible person or thing
- number one
- Number one means better, more important, or more popular than anything else of its kind. The economy is the number one issue by far By the way, I'm your number-one fan
- number one
- In popular music, the number one is the best selling CD in any one week, or the group or person who has made that CD. Paula is the only artist to achieve four number ones from a debut album
- number one
- `take care of number one' means to put your own interests first
- number one
- a reference to yourself or myself etc
- number one
- best, unmatched, cream of the crop
İlgili Terimler
Heceleme
the num·ber oneTürkçe nasıl söylenir
dhi nʌmbır hwʌnTelaffuz
Resimler
Videolar
... China is no longer the world's number one place to invest america's ...
... Because number one, they want to see what's going on next. ...