İngilizce - Türkçe
the mechanism that ignites the charge in an explosive device teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- fuse
- {i} fünye
- fuse
- sigorta
Sigortayı attırmış olmalıyız.
-We must've blown a fuse.
Kısa devre bir sigortayı patlattı.
-The short circuit blew a fuse.
- fuse
- {f} kaynaşmak
- fuse
- (Askeri) TAPA: Mermiyi mermi yolu üzerinde istenilen zamanda, istenilen yerde ve istenilen şartlar altında paralandırmaya yarayan mekanik veya elektrikli cihaz. Tapalar, genellikle mermiye takılışlarına ve gördükleri işe göre sınıflandırılırlar. I. Mermiye takılışlarına göre ikiye ayrılırlar
- fuse
- ateşleme fitili
- fuse
- (Ticaret) füzyon yapmak
- fuse
- birleşmek
- fuse
- (sigorta) atmak
- fuse
- (metal) eritmek
- fuse
- (sigorta) attırmak
- fuse
- eriyerek birleşmek
- fuse
- eriyip birbiriyle kaynaşmak
- fuse
- x birleştir/yak/eri/erit
- fuse
- f eritmek
- fuse
- {i} fitil
- fuse
- (Mukavele) elektrik sigortası
- fuse
- {f} yanmak
- fuse
- attırmak
- fuse
- {f} erimek
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
the mechanism that ignites the charge in an explosive device teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- fuse
the mechanism that ignites the charge in an explosive device
Heceleme
the mech·a·ni·sm that ignites the charge in an ex·plo·sive de·viceTürkçe nasıl söylenir
dhi mekınîzım dhıt îgnayts dhi çärc în ın îksplōsîv dîvaysTelaffuz
/ᴛʜē ˈmekəˌnəzəm ᴛʜət əgˈnīts ᴛʜē ˈʧärʤ ən ən əkˈsplōsəv dəˈvīs/ /ðiː ˈmɛkəˌnɪzəm ðət ɪɡˈnaɪts ðiː ˈʧɑːrʤ ɪn ən ɪkˈsploʊsɪv dɪˈvaɪs/
Resimler
Geçmiş
Favoriler