the event or community

listen to the pronunciation of the event or community
İngilizce - Türkçe

the event or community teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

scene
{i} sahne

Sahneyi ağır çekimde görmek istiyorum. - I want to see the scene in slow motion.

Korkunç sahne onu korku içinde titretti. - The terrible scene made him tremble in fear.

scene
{i} olay yeri

Bir kalabalık olay yerinde toplandı. - A crowd gathered at the scene.

Araba kazası olay yeri korkunç bir manzaraydı. - The scene of the car accident was a horrifying sight.

scene
manzara

Manzara kelimelerle anlatılamayacak kadar çok güzeldi. - The scenery was too beautiful for words.

Araba kazası olay yeri korkunç bir manzaraydı. - The scene of the car accident was a horrifying sight.

scene
{i} sahne, manzara, görünüm, görüntü: The picture depicts a
scene
hadise
scene
{i} mizansen
scene
görünüm
scene
keste
scene
rezalet

Sami, Leyla'nın düğününde bir rezalete neden oldu. - Sami caused a scene at Layla's wedding.

Herkesin önünde rezalet çıkarmayın. - Don't make a scene in public.

scene
heyecan

Bu heyecanlandırıcı bir sahne. - That's a heartwarming scene.

scene
{i} olay

Bir kalabalık olay yerinde toplandı. - A crowd gathered at the scene.

Olay yerinde bulunduğuna dair ona karşı herhangi bir kanıt yoktu. - There was no evidence against him found at the scene.

scene
{i} dekor

Gerçekten sahne dekorunda bir değişiklik kullanabilirim. - I could really use a change in scenery!

Bir sahne dekoru değişikliğinin bizi iyi yapabileceğini düşündüm. - I figured a change of scenery might do us good.

scene
{i} sahne dekoru

Bir sahne dekoru değişikliğinin bizi iyi yapabileceğini düşündüm. - I figured a change of scenery might do us good.

Gerçekten sahne dekorunda bir değişiklik kullanabilirim. - I could really use a change in scenery!

scene
{i} faaliyet alanı
İngilizce - İngilizce
scene
the event or community

    Heceleme

    the e·vent or com·mu·ni·ty

    Türkçe nasıl söylenir

    dhi ivent ır kımyunıti

    Telaffuz

    /ᴛʜē ēˈvent ər kəˈmyo͞onətē/ /ðiː iːˈvɛnt ɜr kəˈmjuːnətiː/